Cumhurbaşkanı Erdoğan: Ülkemizdeki siyasi iklimin zehirlendiği dönemde yaşadığımız sıkıntıların da farkındayız.
Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, İstanbul‘Güçlü Sanayi, Güçlü türkiye Toplantıda, “Dünyadaki krizlerde olduğu gibi ülkemizde de siyasi iklimin zehirlenmesi sürecinde yaşadığımız sıkıntıların farkındayız. Tüm finansal taleplerinizi, yeni yatırım alanı ihtiyaçlarınızı ve beklentilerinizi biliyoruz. Bugüne kadar tüm sorunlarınızı çözdüğümüz gibi onların da çözümünü sağlayacağız.” söz konusu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bugün İstanbul Kongre Merkezi’nde düzenlenen ‘Sanayi Güçlü, Güçlü türkiye ‘ toplantısına katıldı. Erdoğan’ın konuşmasından satırbaşları şöyle:
“MİLLETİMİZ, ÜLKE YÖNETİMİNDE BİZE BİLEN GÜVENİ SAĞLAYARAK, MECLİS’İN ÇOĞUNLUĞUNU CUMHURİYET İTTİFAKINA VEREREK CUMHURİYET İttifakına Karşı MİLLETİMİZ”
“Bildiğiniz gibi 14 Mayıs seçimlerinin Meclis aşaması tamamlandı. 14 Mayıs sıradan bir tarih değil. 14 Mayıs sıradan bir tarih. 1950’ye böyle gideceğiz. Yeni bir yapılanma gerçekleştirdik ve kazandık.” 14 Mayıs milletimizin teveccühü oldu ama yetmedi az farkla da olsa şimdi pazar günü ikinci raundu yapıyoruz pazar geldi pazar günü inanıyorum ki milletimiz bu emaneti pazar günü verecektir. 14 Mayıs’ın neredeyse tamamlayıcısı olan tarih farklı bir oran ile bu kardeşimize.Niçin söylüyorum?Öncelikle milletimiz mecliste 323 milletvekili ile Cumhur İttifakını seçmiştir.Bu ne anlama gelmektedir? Sizlerin Millet İttifakı olarak Meclis’te yasama olarak bir şey yapma şansınız yok.Şimdi milletimiz bu şansı, bu iradeyi Cumhur İttifakı’na vermiştir.Cumhurbaşkanlığında 27 milyondan fazla vatandaşımız var. 49,5 oyla büyük beğeni topladı ancak sistem nedeniyle seçimin sonucu ikinci tura kaldı. Milletimiz, Meclis’in çoğunluğunu Cumhur İttifakı’na vererek ülke yönetiminde bize olan güvenini bir kez daha teyit etmiştir. Aynı zamanda milletimiz bu kararla muhalefete ve tüm dünyaya çok net mesajlar vermiş oldu.
Burada bir konuyu özellikle vurgulamak istiyorum. Sayın Kılıçdaroğlu TRT’ye yaptığı açıklamada terör örgütleriyle görüşmeler yaptığımızdan bahsediyor. Sayın Kılıçdaroğlu, ispatlayamıyorsanız aşağılıksınız. Terör örgütleri ve temsilcileriyle rastgele bir yerde rastgele bir toplantı yaptığımızı kanıtlamak, iddialı tezi hukuk dili açısından kanıtlamakla yükümlüdür. Kanıtlayamazsan – tekrar ediyorum – iğrençsin.
Asla terör örgütleriyle bir araya gelmemek, kozmik odalarda toplantı yapmak, böyle bir şey lafta olmaz ve tekrar ediyorum, ispatı sizde. Milletim terörle mücadelede Erdoğan ve arkadaşlarının nerede olduğunu çok iyi biliyor.
Ortada her şey açık. Akşam uyanıp yatıyorsun, sabah yatıyorsun ömrün bununla geçiyor ve sıkılmadan bizi televizyona çağırıyorsun. Senin problemin farklı. Ünlü olmak istiyorsun. Sahte itibarın yeter. Bunun dışında size bir ün vermek için vaktimiz yok.
“CHP OYLARIN YÜZDE 90’INI ALDI DİYE DEFNE’YE HASTANE YAPMAYI OLAYI BAŞLAMADIK”
Seçim sonuçlarını hazmedemeyenler, başta depremzede olan vatandaşlarımız olmak üzere milletimize hakaretler bırakmayanların Pazar günü oylarını nasıl isteyeceklerini de merak ediyoruz. İşte, ortada her şey açık. Hatay’a gitti, neden oradaki Defne’ye gitmedi? Gelelim Defne’ye. Defne’de oyların yüzde 90’ını aldınız. Yüzde 8 aldık. Ancak CHP yüzde 90 oy aldı diye Defne’ye hastane yapılması davasını bir kenara bırakmadık. Aksine ortaklar ‘2 ayda 3 ayda hastane yapılır mı’, ‘Evet bu hastaneyi Defne’ye 2 ay 3 ayda yaparız’ derken biz ne dedik. Yaptık mı? Yaptık.
“ZEHİR GİBİ ÇALIŞAN GENÇLERİMİZİN YAPTIĞI VİDEO, KASET-KALIPER TARİHİNİ KAPATMAK İÇİN DENEMELER”
Yapamayacaklarımızdan bahsetmiyoruz, yapabileceklerimizden bahsediyoruz. Ama artık masa kalmadı, nereye vuracaksınız? Muhalefet tarafında ise toz duman gibi. CHP Genel Başkanı, gerek kendi partisi içindeki sorunları, gerekse meclisinin ilkesizlikten savrulması ile her zamanki siyasetini tek başına sürdürüyor. Kendi partilileri dahil hiç kimsenin bu şahsı taşıyacak gücü yoktur. Karar Pazar günü. İnşallah pazar günü seçimlerden sonra millet olarak Kılıçdaroğlu’nun işkencelerine son vereceğiz. Kolay değil. yani 15 oy
“KATAR’IN DESTEKLİĞİYLE SURİYE’DE 1 MİLYON MÜLTECİ KABUL EDEBİLİR SURİYE’DE KONUT İNŞAATI İÇİN ÇALIŞMALAR DEVAM ETMEKTEDİR”
Tek vasfı mülteci ve yabancı yatırım karşıtı olan bir insanı alarak tüm bu gerçekleri alt üst edebileceğini düşünen bir zihniyetle karşı karşıya olmamız da ayrı bir felaket. Sevgili kardeşlerim; Bakın şu anda Kuzey Suriye’de briket evler yaptık. Bunu sadece devlet olarak değil, sivil toplum kuruluşlarımızla da yaptık. Ayrıca Katar’ın desteğiyle Suriye’de 1 milyon mülteciyi alabilecek konutların inşası için çalışmalar devam ediyor. ve dün İçişleri Bakanım bunun için temel atma törenini başlattı. Ama, biz türkiye Suriyelilerin gönüllü olarak Suriye’den ayrılması için altyapı oluşturuyoruz. Yani onları kovarak, zorla ve kandırarak değil; Nasıl ki Almanya, Fransa ve Amerika bu tip mültecileri ülkelerine davet ediyorsa biz de benzer bir başvuru yapmak istedik ve yaptık. Çünkü yaptığımız işin insani, vicdani ve İslami bir yönü olması gerektiğine inanıyoruz.
Oy oranları yüzde 1 bile değil. Ama 40 koltukları var. Oy oranıyla bunu vurduğunuzda ister muhasebeci olun, ister muhasebeci olarak size kalan milletvekili sayısı kıyaslanamayacak kadar azdır. Ortadan kayboldun. Pazartesiden sonra kendine bak. nasıl olacaksın
CHP de o kongre merkezinde toplantılar yapıyor. Bak, başardık. Elinde olsa böyle bir şey yapman mümkün olmazdı. Temel olarak, böyle bir sorununuz yok. Atatürk Kültür Merkezi’nin eşi benzeri yok… Sanatçılar bütün bu sözlerle ‘Burası yıkılırsa yapılmaz’ diyordu. Muhsin Ertuğrul için ‘Burası yıkılırsa yapılmaz’ diyorlardı.
“CUMHURİYET İttifakı, MİLLETİN SÜRDÜRÜLEBİLİRLİĞİNİ HER ŞEYİN ÜZERİNDE GÖRENLERİN ÇATISIDIR”
Siyasette kalbi Türkiye için atan herkesle ortak paydada buluşmaya çalıştık. ‘Önce ülkem ve milletim’ diyen tüm vatandaşlarımıza kapılarımızı ve kollarımızı açtık. Tabii bunun için de gerektiğinde herkesle görüştük, istişarelerde bulunduk. Haklı eleştirileri dinledik. Kimden gelirse gelsin Türkiye’ye fayda sağlayacak her teklifi değerlendirdik. Ama siyaseti hiçbir zaman at pazarlığı olarak görmedik. ‘Kardeşime ne vereyim’ anlayışıyla siyaset yapmadık. Biz al ucuzluğuna kananlardan değildik. Dün böyleydik, bugün de böyleyiz. Cumhur İttifakı, günlük çıkarların değil, ortak değerlerin ittifakıdır. Cumhur İttifakı, Türkiye ortak paydasında buluşanların adresidir. Cumhur İttifakı, vatanın bekasını her şeyden önce görenlerin çatısıdır.
Geriye dönüp baktığımızda ne yazık ki geçtiğimiz yüzyılda büyük felaketler yaşadık. Ülkemiz neredeyse her 10 yılda bir darbe girişimlerine maruz kalmıştır. Darbeler bir yandan demokrasiyi, diğer yandan kalkınma saldırılarını sekteye uğrattı. Ülkemizin demokrasisi ve özellikle sanayisi büyük darbe aldı. Hep yıkılan ve yeniden kurulan koalisyon hükümetleri nedeniyle kalkınma adımları hep yarım kaldı. Ülkemizin son 21 yılının değerini en iyi siz bilirsiniz. İnanç ve istikrar ortamında neler yapılabileceğinin en güzel örneğisiniz. Bu dönemde sanayicilerimiz bizimle uzun vadeli planlar yapma fırsatı buldu. Tüm stratejilerini ülkede terör ortamı yaymak üzerine kuranların ilk hedefinin sanayicilerimiz ve yatırımcılarımız olması boşuna değil.
“DÜNYADAKİ KRİZLER GİBİ ÜLKEMİZDEKİ SİYASİ İKLİMİN ZEHİRLENMESİNDE KARŞILAŞTIĞIMIZ ZORLUKLARIN DA FARKINDAYIZ”
Covid-19 salgını sürecinde dünya derinden sarsıldı, elektrik ve gıda krizi tüm dünyada fiyatları dalgalandırırken dahi dik duruşunuza şahit olduk. Biliyoruz ki böyle bir dönemde ihracatımızı 254 milyar doların üzerine çıkardınız ve istihdamı 32 milyon sınırına dayandırdınız. yürekten kutluyorum. Dünyada yaşanan krizlerde olduğu gibi ülkemizdeki siyasi iklimin zehirlenmesi sürecinde de yaşadığımız sıkıntıların elbette ki farkındayız. Tüm finansal taleplerinizi, yeni yatırım alanı gereksinimlerinizi ve iş gücü beklentilerinizi biliyoruz. Şimdiye kadar tüm sorunlarınızı çözdüğümüz gibi, bunların analizini tekrar sunacağız. SGK’yı batırmaktan başka yeteneği olmayan birinin bizim yapamadıklarımızı yapması esasen imkansızdır.”